26 Ocak 2015 Pazartesi

Unutulmayan Türk Filmleri

    Abuk sabuk öğle kuşağı programlarının sarmadığı zamanlarda ve dizilerde bu kadar popüler değilken televizyonların vazgeçilmezi Türk filmleriydi. Evde olduğum şu sıralarda öğleden sonra Türk filmi izlemeye hasretim, yetkililere duyurulur. Eminim sizde benim gibi Hababam Sınıfı serisini yüzlerce kez izlemiş, Gırgıriye ile gülmüş, Bizim Aile ile duygulanmışsınızdır. 

  Türkan Şoray'ın yönetmenliğini de yaptığı Dönüş... Ahh o finali ne zaman izlesem abartısız ağlarım, Seha Okuş'ta çok içten söylememiş mi?


   
      Yılmaz Güney ve Filiz Akın dedin mi, Umutsuzlar efsanedir. Benim en sevdiğim Yılmaz Güney filmi Umut olsa da bu filmini de ayrı bir severim. Sevdiğim adam benim fotoğraflarımı da evin her bir köşesine afiş yapsın; kapı kenarlarında poz kessin olmaz mı? :)



      Gülşen Bubikoğlu bana göre yeşilçamın en güzel en havalı kadını! İzlediğim filmlerin hemen hemen hepsinde giydiği kıyafetleri (şimdi bile ayıla bayıla giyilecek türden kıyafetler) duruşu, gülüşü şahane! Tamam makyajda azcık abartılı ama o zaman da gidiyormuş arkadaş.. Tarık Akan'la oynadığı her bir filmini ayrı seviyorum. Ama Yaz Bekarı'nın sonunun kötü bitmesini hiç sevmiyorum. 



        Ediz Hun hippi olsa baya tatlı olurmuş dediğim, çapkınlığının zirvesinde olduğu dönemde çirkin asistanının oyununa gelmesi karşısında düştüğü durumu konu edinen Tatlı Meleğim ne zaman çıksa tv karşısında kitlenip kalıyorum.



      Sizin unutulmazınız hangisi? En güzeli bu dediğiniz bir film var mı?

3 yorum:

  1. Bayılırım, bayılırım...yeni Türk filmlerinden asla hazetmiyorum, bir, iki tane izledim - izlemez olaydım dedim:)))ama Filiz Akın'lı, Ediz Hun'lu filmler tadından yenmez:) Hele tonton Hulusi Kentmen de varsa:))) hippili olan filmi çok iyi hatırlıyorum, planetTürk kanalına hep bakarım, sıksık böyle eski filmler geliyor, mesela Ankara Ekspresi, sen Gülşen'i seviyormuşsun ben de Filiz'ciyim:)))Hülya Koçyiğit'li Kezban serilerine bile bayılıyorum...ve senin gibi illa sonu mutlu bitsin istiyorum:)

    Yalnız Yılmaz Güney'i sevmek bir yana nefret ederim..eski eşinin hatıralarında söyledikleri (adam resmen psikopat, kadına şiddet uygulayan magandaymış, Nebahat Çehre bunun eşiydi, kadını arabasıyla duvar arasında ezmiş bir sürü kaburgası kırılmış! Yıllar sonra itiraf etti! Bir de Tarık Akan'ın anılarında anlattığı olay var, film çekerken bir atı gerçekten vurmuş! Zaten daha önce adam öldürmüşlüğü var....resmen nefret ötesi oldum....sana da anlattım ki gerçek yüzünü bil diye arkadaşım yanlış anlama...)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filiz Akın'ı da ayrı beğenirim, o avrupai havası sapsarı saçları incecik fiziği ile gerçekten çok güzel bir kadın! Hülya Koçyiğit'in de Küçük Hanfendi'sine bayılıyorum :)
      Evet ne yazık ki öyle maganda ruhlu bir adammış bende Nihat Behram'ın "Yılmaz Güney'le Yasaklı Yıllar" kitabında savcıyı vuruşundan, hapishaneden kaçışına kadar detaylı bir şekilde okumuştum.. Fatoş Güney'i kürk bakıyor diye mağaza ortasında dövmesinden; en son filmi Duvar'da (Duvarın Arkasında diye ayrı bir kamera arkası vardı) küçük çocukları iyi rol yapabilsin diye dövmesi... Psikopat halleri mevcut. Ama ben yine de bu ayrıntılarını düşünmeden sadece filmleri ile değerlendirmeye çalışıyorum yoksa dediğiniz gibi tutulacak bir yanı yok :))

      Sil
    2. Aynı fikirde olmamıza sevindim, bazıları bu adama toz kondurmuyor, göklere çıkartıyor sanırsın bulunmaz bir lider! muhteşem bir insan! Demokrasi kahramanı filan:) halbuki bak sen de okumuşsun gerçekten bildiğin sokaklarda karısını, kızını döven psikopatlardan. Bir de ünlü olunca sanırım iyice megaloman olmuş olmalı (Tayyip gibi) ben ne oldum ben neymişim abi?:)))havasına girmiş....bizde millet olarak Stockholm kompleksi var böyle insanlara zarar verenleri seviyoruz ! Nedenini çözebilmiş değilim:)

      Sil